3 Eylül 2008 Çarşamba

kekemece/orhan koçak

Mehmet Çetin'in şiirini bilenlen biliyorlardır, Asmin’den, Rüzgâr ve Gül İklimi’nden. Türkçeyi, kendi coğrafyasındaki başka dillere değdiğinde ucundan kavrulur, kızarır gibi gösteren bir dil. Son yıllarda (90 sonrasında) beliren yeni bir "şairanenin" de dili. Çetin’in farkı, bu etkileşimi, sadece komşu diller arasında değil, uzak türler ve kültürler arasında da yürürlüğe koyabilmesi. Tom Waits ile kekêmeçe, umarız rûzgârlı bir avluda çok kalmazlar. Kitabın en güzel şiirlerinden biri, 




"söylence":

ki suyun toprağa aşk sunduğu yere düşüp
ısırganotu toplamaya çıktılar sonra
şaşkın, dağın iki yüzüne

ama kadın, mor başaklı bir gülümseyişken
erken bir hıçkırık oldu çocukların sesiyle
eksik bırakıp kendisini öte yüzüne gitti
dağın, açığa çıkan yalan oldu erkekte
rüyaya aşinaydı riyaya da kuşkusuz

kadınlar mı, tırnaklarını erkek etinde kırıp
ırmak olmaya alıştılar sonra kahkahayla
kendilerine mektup oldular zarfı erkek
tanrıça oldular tütsüleyip geceleri

''kadınlar mı, ah ha o çın çın çinko
susuş imlası aşk duası söz kumkuması
ayyüzlü gecelerde kalp krizi sayıklaması
düş sanrısı ve, ellerini çekince hane harap
vardı bir bildikleri ki biraz entrikaydı hayat
gelmiştir o an: yani yakan yıkan ahh eden
o eski söylence çen çen çinko çın çın kadınlar

erkek, baltaya da kazmaya da aşina kuşkusuz
kazar bahtını çıplak ellerle gömer gözlerini
görmez bir vazgeçiş olduğunu kalbinden
ecelini dokur her kadının iççekişiyle
incitmiştir onu incinir yine sonsuz
oka da aşina yaya da kuşkusuz''

erkekler mi, tın tın yürüyüp otağlarına
lades ağacına belkisiz darağaçlarına hiç
bir tetikçi gibi taşırlar saldırgan eğiklerini
kahramanlar gibi doluşarak yatak odalarına

şamara da aşinalar kuşkusuz savaşta ağlayıp
kendi şakaklarında patlayan küfür olmaya
uçurum da olmaya parçalanmış ruhlarına
aşk değirmenine su dolmaya dön gözüm dön
dolapçı beygiri gibi suçlarıyla tahrik kalmaya
hah ha teneke onlar tın tın erkek olup solmaya

sonra, zamanın aklandığı bir söylenceden çıkıp
erkek ve kadındık ki yalandık diye yazdılar
insan serüveninin seyirdefterine
söylencedir

Virgül, Ekim'200

Mehmet Çetin/Ke ke me ce /piya yayınları