
30. poetry internatiol etkinliği bu yıl haziran ortalarında yine Rotterdam'da düzenlenmişti. Zenzibar'dan Moğolistan'a kadar dünyanın değişik ülkelerinden, yine onlarca şair ve dil konuktu bu etkinliğe. Ancak, diller ve şiirler şenliğine dönüşen etkinliğin bu yıl farklı bir boyutu daha vardı. Sadece katılımcılara açık olan ve yine değişik ülkelerden otuz kadar editör, eleştirmen ve şiir yayıncısının konuk edildiği, türkiye'den orhan koçak'ın da katıldığı seminer programı ilginç kimi tartışmalara da tanık olmuştu.
"şiir ve eleştiri" başlıklı seminer gününde herkesin, geldiği ülkedeki şiir ve eleştiri pratiklerine dair yaptığı açıklamalar sırasında, ülkemizdeki şiir eleştirisinin özgül bir yanına daha dikkat çekmek istemiştim. türkiye'de en etkin şiir eleştiri kurumu devlettir, demiştim; yayınlanmış şiirin eleştirisini öncelikle devlet yapar, ve yaptığı eleştiri sonrasında da şiir kitabını toplatmaktan şairini cezaevine göndermeye kadar kimi yaptırımlar uygulayabilir. nitekim, şu günlerde ülkemizde bir şair, (y. odabaşı) yapılan 'eleştiri' sonrasında verilen cezasını infaz etmek için cezaevinin yolunu tutmuş olmalı, vb.
acı bir gülümseme. öyle..