gümüşî sözler
s.
o gümüşî sesiyle zaman söyler bunları
dağları yine baştan çıkarıyor yaz atları
kırlara övgü gibi serpilirken gölgeleri
dağa suya ağaç ile ormana ya xızır’a
çocukluk hatrına susan o günlerin
sisiyle, terkisinde zamanın
menekşe kokan sesleriyle kadınlar
orada öperdi suları sırları çocukları
delilo tamzara karaçor cün oyunları
ağırlar masalları o uzun kış geceleri
vacuğê’da menekşe şenliğiydi mayıs
diyor kuşlar, hay emaneti nar sesiyle
e.
gümüşî sözlerle zaman söyler bunları
sular mecrasını dağ gölgesini yitirdi
yitik düşler ağırlar uçurumda rüzgâr
r.
sisler ardında solan yüzlerin kederiyle
yanık ağaçlar uzun gölgeleriyle dağlar
hep bir yalnızlık gibi şimdi uğuldayan
awazları kadim çığlıklardan emanet ki
o kılamlar gibi anımsanmayı bekleyen
öyle, sitem ile minnet arası bir yerde..
b.
parçalandıkça kavim, sürgünler ile
dağı ormanı dolaşan o ciraniye sesi
eksilen su ile safir bıçaklarda yara
ateşe sığınan çığlık, külüne medet
a.
zaman da söylenir artık, dinle
dağları duy suları izle ağacı gör
sisler ardında solan o yüzleri de
otuzsekiz’de saan olup bılges’te
tılsımı cihan’a armağan eder gibi
v.
yanık meşelerin üzgün sesleri ile dahi
hasretse bu kadirkıymek diyarı rüyaya
o diyar u jiara, sewda u seher awazına
sisler ardına solan yüzleri hatırla ilkin
geç kalan meram orada her taş kalbim
geç kalan meramım orada taş, kalbim
öyle, sitem ile minnet arası bir yerde..
a.
ucu kırık bir sustalı gibi susuyor şimdi
kavlimde hatırası alnımda yarası olan
serbahar sisiyle bahtımıza geciken
c.
ki biricik yurdu insanın
dağıymış, meğer
u.
aşkın da sırrı hatrında saklı, derler
dağlar sular ile rüzgâr anılar söyler
rüzgâr kuşlar gibi insan, anı söyler
zaman söyler gibi gümüşî sözlerle
hayat insanla kirlenirmiş
anılar, yok sandıkça
sis ardında solan gül kaldıkça o yüzler
aşka yetmez kalır söz yalan-dolan olur
zaman, rüyasını gördüğü düşlere sorar
ğ.
matem çiçekleri ile solan aşkî suretler
kül sanılsa da şimdi yitik düşler ateşi
kuş olur her an yakışır vacuğe göğüne
mercan’a verir sırtını dağı olur bılges’in
haziran olur vacuğe hatırat bahçesine gül
ê.
yitik zamanların düş hatırası dersim’de
vacuğe söylemiş gibi o gümüşî sesiyle
cem’inde büyüdüğün o kavil o ikrar ile
hatırla kalbim, suretisin o siste kederin
kendine sor ilkin ardısıra sol hayatına
sitem ile minnet arası bir yerde, öyle
zaman söyler gibi gümüşî sesiyle, öyle
yaz’02, vacuğe
mehmet çetin
taşa hatıra/sayfa:61
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder