I.
belki rüya idi gece
uyanıp sonra bağırdı meczup
gördüm dedi: zaman, kâtil idi
belki de rastlantı idi bir çift göz
zamanı gördüm derken im büro'da
timon'un bahçesindeki incir ağacına
asılı idi meleklerin suretinde gezinen
gördüm: güze yürüyen beden içinde
portakal çiçekleri idi açılan bir çift göz
gibi iki okyanus idi yan yana öyle derin
masalının yenilgisinde açan bir çift lotus
gibi gören kalbini insanın, öylesine serin
göz vermeyesin tanrım dedi söz, gecesine
yürüyen yüzüne yaşlanan zamanı gördüm
belki bir ihtimal idi söz
tanrım dedi gece, yoksun, yok
olsa idin ama bir kez olsun eğilip
görse idin ömür çerçevesine asılı
çığlık idi insan gözbebeğiyle gülen
çığlık, keman idi ve keman sesine
gerilip zaman yayına çekilen acı idi
susan yüzün aylasında ateş idi gözleri
yakan idi zaman: yolunu şaşıran bir söz
söylensin idi o söz artık: söyler meczup
ateş yakın dedi ömrüne zamanın
rüya görün gecede o ki karanlık idi
görün ki bizden değil telaş ve günah
ömürden değil unutmak için yaşanılan
demeyin kahretsin demeyin eskiydi düş
gördüm deyin el kaldırın ki zaman: kâtil
belki rastlantı idi bir çift göz
zamanı gördüm derken im büro'da
yoldaş ellerin geceye değdiği sürgünde
titrek bir sarmaşık idi boynuna dolanan
bıçak idi boğazında susan hıçkırık içinde
gözleri bir rüyanın ertelendiği son yaz idi
II.
önce yaz ölür üzgün güzbahçesine
belki rüya idi gece
uyanıp sonra bağırdı meczup
gördüm dedi: zaman, kâtil idi
belki de rastlantı idi bir çift göz
zamanı gördüm derken im büro'da
timon'un bahçesindeki incir ağacına
asılı idi meleklerin suretinde gezinen
gördüm: güze yürüyen beden içinde
portakal çiçekleri idi açılan bir çift göz
gibi iki okyanus idi yan yana öyle derin
masalının yenilgisinde açan bir çift lotus
gibi gören kalbini insanın, öylesine serin
göz vermeyesin tanrım dedi söz, gecesine
yürüyen yüzüne yaşlanan zamanı gördüm
belki bir ihtimal idi söz
tanrım dedi gece, yoksun, yok
olsa idin ama bir kez olsun eğilip
görse idin ömür çerçevesine asılı
çığlık idi insan gözbebeğiyle gülen
çığlık, keman idi ve keman sesine
gerilip zaman yayına çekilen acı idi
susan yüzün aylasında ateş idi gözleri
yakan idi zaman: yolunu şaşıran bir söz
söylensin idi o söz artık: söyler meczup
ateş yakın dedi ömrüne zamanın
rüya görün gecede o ki karanlık idi
görün ki bizden değil telaş ve günah
ömürden değil unutmak için yaşanılan
demeyin kahretsin demeyin eskiydi düş
gördüm deyin el kaldırın ki zaman: kâtil
belki rastlantı idi bir çift göz
zamanı gördüm derken im büro'da
yoldaş ellerin geceye değdiği sürgünde
titrek bir sarmaşık idi boynuna dolanan
bıçak idi boğazında susan hıçkırık içinde
gözleri bir rüyanın ertelendiği son yaz idi
II.
önce yaz ölür üzgün güzbahçesine
olupbitenin labirentinde aşınan gece
angoradan bir şal gibi örterken zihnimi
buldum; düş aynasında yalan idi zaman
angoradan bir şal gibi örterken zihnimi
buldum; düş aynasında yalan idi zaman
biraz ay taşı idi
goril tırnağı biraz da
şaşkınlığı geçici bir şarlatan ve
ahh o işte o muamma idi zaman
goril tırnağı biraz da
şaşkınlığı geçici bir şarlatan ve
ahh o işte o muamma idi zaman
metamorfoz incelendi:
lârvadan idi nemfaya yol
orda böcek olmaya bir zaman
çirkin tırtıldan rüzgâr doğmaya
kelebek olmaya kanadı ay gölgesi
sonra bir aşk uğruna limonçiçeği olup
yaşamaya ancak bir gün: aşk tamam idi
lârvadan idi nemfaya yol
orda böcek olmaya bir zaman
çirkin tırtıldan rüzgâr doğmaya
kelebek olmaya kanadı ay gölgesi
sonra bir aşk uğruna limonçiçeği olup
yaşamaya ancak bir gün: aşk tamam idi
eksik bırakıp kendimi yankımdan gelip
asmabiti düşüyorum zamanın sağrısına
korsan uzay istasyonumdan aktif serpintiyle
düştüm günahın elindeki sayıdan kendimi
aşktan düşünce kalbimi sustu tarih figan idi
asmabiti düşüyorum zamanın sağrısına
korsan uzay istasyonumdan aktif serpintiyle
düştüm günahın elindeki sayıdan kendimi
aşktan düşünce kalbimi sustu tarih figan idi
doğrulandı ki halkı yaratan acılar idi
nil sahilinde susan bedevinin rüyası
asık suratlı ve mümkün o sadık at
zamanı tanrı yarattı dedi, bak
kumdan zavallı idi sina çölü
kül ki yenik dedi heyvax idi
yeni buzul çağını haber edecek
zamanın tabutunu yakacak ölü idi
nil sahilinde susan bedevinin rüyası
asık suratlı ve mümkün o sadık at
zamanı tanrı yarattı dedi, bak
kumdan zavallı idi sina çölü
kül ki yenik dedi heyvax idi
yeni buzul çağını haber edecek
zamanın tabutunu yakacak ölü idi
sonra mor da sustu suyun itirazına
ki her böcek aynı tezekte yetişmez dedi
böcek aleminin zarif bilgesi o bokböceği
evcil ve aciz seyircinin gururlu gözlerinde
buldu onu ki zaman; ahh o işte o yanılsama
ki her böcek aynı tezekte yetişmez dedi
böcek aleminin zarif bilgesi o bokböceği
evcil ve aciz seyircinin gururlu gözlerinde
buldu onu ki zaman; ahh o işte o yanılsama
biraz lahit idi rüyâ
sertleşmiş kil biraz da
gasptan telaşlı bir küfür gibi
aşık ve işsiz ve madrabaz biraz
afrika sahrasında bir sonyaz çekirgesi
attention: bulut var. attention: çöle gözyaşı
orman kardeşim idi ağaç ağaç şiir kardeşim
sertleşmiş kil biraz da
gasptan telaşlı bir küfür gibi
aşık ve işsiz ve madrabaz biraz
afrika sahrasında bir sonyaz çekirgesi
attention: bulut var. attention: çöle gözyaşı
orman kardeşim idi ağaç ağaç şiir kardeşim
kağıt olur yakarım ellerinizi
yırtabilirim dedi, elektriği bile
virüs olur göçürürüm web sitenizi
hatlarınızı katlarınızı chatlerinizi bile
bir kaktüsün rüyasını görmek için ama
yanar dururum güneş kardeşin uykusunda
yırtabilirim dedi, elektriği bile
virüs olur göçürürüm web sitenizi
hatlarınızı katlarınızı chatlerinizi bile
bir kaktüsün rüyasını görmek için ama
yanar dururum güneş kardeşin uykusunda
sonra çözer şiiri zamanın ağlarından bir meczup
yokuşun sesiyle sarsar dağı alır akar ırmakları
ben geldim der: güz gelince çözülür muamma
daha ne diyebilir yaramın üstüne açan lotus
suyun sesiyle göğün neşesi aşkın sisiyle
zamanı gördüm der: zamanı gördüm
yokuşun sesiyle sarsar dağı alır akar ırmakları
ben geldim der: güz gelince çözülür muamma
daha ne diyebilir yaramın üstüne açan lotus
suyun sesiyle göğün neşesi aşkın sisiyle
zamanı gördüm der: zamanı gördüm
sonra nar da ölür güzbahçesine
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder