18 Temmuz 2010 Pazar

mehmet çetin: dêwrese nêçariye


dêwrese nêçariye

efendêm efendêm canım efendêm
vano dêwres, ma endi kam savaco
(...)

awazê theyr u thuri vazê dar u beri
amê têlewe, canê mı de ca gureto
vano dêwrese nêçariye ma savaco
weşiya xo dên cêno, decanê xo ra
ağuyo derkeno khulê ra hazar serio

vatena rae nexsê zerrê ni feqıri bo
vano dêwres, nıxka mê namê laci

kelê xo bıneno cao kê laco torno
herdisa se serriya vano çê adıri ra
qale qeredeşi mekê rê endi thaliâ
roê mê deceno kardia mıxenetiya
des u dı koyi de phepugê wanenê

sızdê va u puki, decê zav u zêçi
vano dêwres, roê mı de fetelino

ya dêwres camal nu sênê tecelio
zılmeto zerrê pi de laci vêsneno
vano sırdarê ni themburi lâlê ra
çê mı ra ame têare, vatê ni deci
zımê zımıstani de vanê çherexinê

(...)
efendêm efendêm canım efendêm
vano dêwres, ma endi ez savaco

guciga'07i, pulur

şiir: mehmet çetin
müzik: umut akar
Mehmet Çetin 'in 20 yıllık Kırmancki (Zazaca) şiirlerini okuduğu ve Umut Akar 'ın müziklerini yaptığı SUREDAR şiir albümü Kalan Müzik tarafından yayımlandı. Suredar'ın basın bülteni aşağıdadır.

İçeriğiyle, siir ve müzik olarak, kayıp seslerin izini süren Suredar, referanslarını Dêrsîm-Kırmanc geleneğinden alan bir anlatı albümüdür. Kırmancki (Zazaki/Dımılki) dilinin ve içinde yaşam bulduğu kültürün kayıp hafızasına, arkaik seslerine ulaşma çabası, gah sözle gah tınıyla kadim olanı duymaya, hatırlamaya ve bunu vesile kılarak hatırlatmaya dönüşüyor. Türkçe’de "ağacın kızıllığı ya da kızıl ağaç" anlamına gelen Suredar; yasaklamaların, yoksamaların, modern dünyanın kuşatmalarının içinde kaybolmaya yüz tutan bir dilin, kültürün ve varoluşun hafızalardan silinmek istenen engin okyanusuna bir damla iyimserlik taşıma çabasıdır.
Kollektif bir çalışmayla üç yılda ortaya çıkan albümün şiirleri hatırlama hatırlatma izleğini, sanat ve edebiyatın etik-estetik olanakları içinde doğanın aklından da beslenerek sürdüren Mehmet Çetin tarafından yazılıp okundu. Müzikleri ve düzenlemeleri ise; kadim ve orjin olana ulaşma çabasıyla "Raa Sure" adında kendine özgü bir akort düzeni ve çalım tekniğiyle yola düşüren Umut Akar tarafından yapıldı.

Bir ateşinin başında, eski bir söylenceden esinle başlayan albüm, sözü/anlatısı ve sound’uyla, dinleyiciyi; gerçek ile düş, geçmiş ile gelecek ve dün ile bugün arasındaki sınırların kalktığı bir iklim ve ruh haline sürüklüyor. Albüm boyunca bazen kederli bazen iyimser; gah bir ırmağın kenarında, gah bir dağın yamacında; yanık bir meşe ağacının kederini, yeşil bir yaprağın, börtü-böceğin sesini veya bir dervişin, bir kavmin çığlığını duyarsınız. Orada Suredar kolunuza girer ve sizi masalımsı bir dünyanın içinde dolaştırır.

www.suredar.com

mehmet çetin: çigan












çigan

adımız ki çiganmış her nasılsa
öyle kalsın esmer kalalım zaten
ruhun efendisi bedenimizin kölesi
rüyamızla, bir bir suçlarımızla yine
her nasılsak öyle karşılayalım geceyi

girelim yasak bahçeye öyle bilsin herkes
en arkaya tarayalım saçımızı ıslık eşliğinde
kayıp kıta atlantis’ten emanet bir kavim isek
çigan desinler yasak bahçede sofra kurmamıza
açalım öyleyse komşu dalları unutmadan açalım
çalalım öyleyse ravel’in bahçesinden gül çalalım

dalı ırmağa düşürelim dağı geceye güneşi aya
çalıp kendimizi vuralım hasretimiz her kıyıya
çigan dediler bize adımız çıkmış her nasılsa
çalalım çırpalım kendi darımıza duralım
detone olalım yargılasın bizi aryacılar
çerkes lavtası olalım kendi sesimize
sesimizden şarkısını çalsın herkes
her nasılsa sayılmışız çigana

vondelpark’ta biz iki saksağanız sanki
sekip duralım birbirimize kedilerimizle
bahar gelsin yaz gitsin güz günü yine biz
kış korkusu bilmeden ısınalım birbirimizde
ki nasılsa görmez bizi kimse bilmez kederi

sen çigan kal öyle ağacın da olurum ben
dalımda büyütürüm seni ay zamanına
yasak bahçende som ağular içmeye
boynunda gölgeler büyütmeye
gölgende çigan ile hatta
ölmeye, huşu ile..

mehmet çetin


Resim: PİNA BAUSCH TANZTHEATER

Mehmet Çetin: Sonia



"Mehmet Çetin 'in 20 yıllık Kırmancki (Zazaca) şiirlerini okuduğu ve Umut Akar 'ın müziklerini yaptığı SUREDAR şiir albümü Kalan Müzik tarafından yayımlandı. Suredar'ın basın bülteni aşağıdadır.


İçeriğiyle, siir ve müzik olarak, kayıp seslerin izini süren Suredar, referanslarını Dêrsîm-Kırmanc geleneğinden alan bir anlatı albümüdür. Kırmancki (Zazaki/Dımılki) dilinin ve içinde yaşam bulduğu kültürün kayıp hafızasına, arkaik seslerine ulaşma çabası, gah sözle gah tınıyla kadim olanı duymaya, hatırlamaya ve bunu vesile kılarak hatırlatmaya dönüşüyor. Türkçe’de "ağacın kızıllığı ya da kızıl ağaç" anlamına gelen Suredar; yasaklamaların, yoksamaların, modern dünyanın kuşatmalarının içinde kaybolmaya yüz tutan bir dilin, kültürün ve varoluşun hafızalardan silinmek istenen engin okyanusuna bir damla iyimserlik taşıma çabasıdır.
Kollektif bir çalışmayla üç yılda ortaya çıkan albümün şiirleri hatırlama hatırlatma izleğini, sanat ve edebiyatın etik-estetik olanakları içinde doğanın aklından da beslenerek sürdüren Mehmet Çetin tarafından yazılıp okundu. Müzikleri ve düzenlemeleri ise; kadim ve orjin olana ulaşma çabasıyla "Raa Sure" adında kendine özgü bir akort düzeni ve çalım tekniğiyle yola düşüren Umut Akar tarafından yapıldı.


Bir ateşinin başında, eski bir söylenceden esinle başlayan albüm, sözü/anlatısı ve sound’uyla, dinleyiciyi; gerçek ile düş, geçmiş ile gelecek ve dün ile bugün arasındaki sınırların kalktığı bir iklim ve ruh haline sürüklüyor. Albüm boyunca bazen kederli bazen iyimser; gah bir ırmağın kenarında, gah bir dağın yamacında; yanık bir meşe ağacının kederini, yeşil bir yaprağın, börtü-böceğin sesini veya bir dervişin, bir kavmin çığlığını duyarsınız. Orada Suredar kolunuza girer ve sizi masalımsı bir dünyanın içinde dolaştırır.


http://www.mehmetcetin.info/
http://www.suredar.com/