3 Ekim 2010 Pazar

Dérsim'in Yası Hâlâ Tutuluyor: Mehmet Çetin

Mehmet Çetin ile Söyleşi / Roni Yıldırım

CHP’li Onur Öymen’in 10 Kasım 2009’da, Kürt sorunun çözümüne dair Dêrsim 38 katliamı yöntemini önermesiyle, 70 yılı aşkın bir süredir tabu olan bir mesele daha tartışmaya açıldı. Konuya ilişkin ilk kez kapsamlı konuşmalar yapıldı, yazılar yazıldı ve yeni mağdurlar hikayelerini anlattı. İşte yazar Mehmet Çetin, bu tartışmaları içeren yazıları ‘Yas Kitabı / Dersim 38’i Yazdılar’ adlı kitapta topladı. Yazar Çetin’in amacı, kamuoyunun konuya dair bilgilenmesine katkı sunmak. Kitapta; geçtiğimiz aylarda yaşamını yitiren yazar Evrim Alataş’tan Cengiz Çandar’a, İsmail Beşikçi’den Hasan Cemal’e kadar birçok Kürt ve Türk yazarın yazıları yer alıyor. Yazar Mehmet Çetin ile Yas Kitabı’nı konuştuk.
Neden Yas Kitabı?

Kitabın girişinde „cehennem, acı çektiğimiz yer değildir; acı çektiğimizi kimsenin duymadığı yerdir“ diyen Hallac-ı Mansur, neredeyse bin yıl öncesinden Dêrsimlilerin, en azından son yüz yıldır yaşadığı derin yalnızlığı tanımlıyordu sanki, derken de bunu anlatmaya çalışmıştım aslında. Yani sözlükler ‘yas’ için “ölüm veya bir felaketten doğan acı ve bu acıyı belirten davranış, matem...” gibi açıklamalar yaparlar, bilinir. Ama Osmanlı’dan Türk egemenlerine, Dêrsim’e onlarca sefer düzenleyenlerin açtığı yaraların, hele de ‘38 Dêrsim Jenosidi’nin herhangi bir ölüm veya acıyla açıklanamayacağının ötesinde, 70 yılı aşkın bir zamandır bu derin acının duyulmamış, bu yaraların sarılması için hiçbir şey yapılmamış olması, bu coğrafyadaki pek çok halk gibi Dêrsimlilerin de yaslarını tutmaya devam ettikleri gerçeğine işaret ediyor.