11 Ağustos 2010 Çarşamba

mutsuzların da çirkini: mehmet çetin



 


 













 
mutsuzların da çirkini

bugün mutsuzların da çirkiniyim du'da

çünkü bir sarışının rüyamda gezdirdiği
bir tuhaf buldok kadar güzelim bugün
güz haliyim yaprak yaprak dökülmekte
anı silmekte yanıt vermekte aşk dileyip
hızla iç çekmekteyim eski sızılar içinde

çok mu derdindeyim defor'da öldürülenin
ki inceden inceye sürmenaj tehdidiyim de
unutmak istedim soğuktu ölüm, hadise bu
kilise bahçesi yalnızlığını unutup inanana
uzaklaşıyorum du'dan afrikanca suretimle

yine kırılmalar var gezindiğim fayhattında
ölenler var beşnoktasekiz sarsıntısında bile
akşama kanayanlar var geldiğim gezegende
ama bu canıcehenneme boşluğuma defolan
gelip de benimle çirkinleşen yok bu aynada

gidip kiminle konuşsam sanki kendimim de
alıp gezdiremiyorum hiç halka takıp buruna
evlerini bekleyen evlibarklı kekler gibi mi ne
kek pişirsem fırçalayıp dişlerimi terlik giysem
diner mi bu ayak sızılarım biter mi bu iççekiş

kavmim nerede benim kederimdi onlar kavlim
bulsalar beni alıp götürseler yine unutmak için
çalıp kâbusumdan çağırsalar beni rüyalarına
zencefil koklatsalar omzuma dokunurken ay
geçip güz güz sokağından bakarım ki heyvax

ben bugün mutsuzların da çirkiniyim du'da

mehmet çetin

Hiç yorum yok: